GİRİŞ ve AMAÇ: Mamografi taramasındaki yaygınlaşma ile duktal karsinoma in situ (DKİS) tanısı konulan hasta sayısı son 20 yılda artış göstermiştir. DKİS, prekanseröz bir lezyon olarak tanımlanmakla birlikte metastaz yapmadığı kabul edilmektedir, ancak literatürde pür DKİS hastalarının %1’inde aksilla metastazı görülmektedir. Çalışmanın amacı, DKİS tanılı hangi hastalara sentinel lenf nodu biyopsisi yapılması gerektiğini araştırmaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: 2008-2023 yılları arasında genel cerrahi kliniğinde DKİS tanısı alan hastalar retrospektif olarak değer-lendirildi. Hastaların yaş, klinik özellikler, tümör nükleer derecesi, komedonekroz varlığı, tümör çapı, hormon reseptörü, mikroinvaziv komponent varlığı, aksilla patolojileri, yapılan cerrahi girişimler, lökorejiyonal nüksler, genel ve hastalıksız sağkalım bilgileri değerlendirildi.
BULGULAR: Ortalama yaşı 52,2±12,4 (25-76) yıl olan 48 hasta çalışmaya alındı. On altısına mastektomi, 32’sine meme koruyucu cerrahi, 21’ine sentinel lenf nodu biyopsisi, üçüne aksiller diseksiyon yapılırken, 24 hastada aksillaya yönelik girişim yapılmadı. Hastaların 44’ünde pür DKİS, 4’ünde (%8,3) mikroinvaziv komponent saptandı. Aksilla örneklemeleri sonucunda metastaz saptanmadı. Aksilla girişimi yapılan hastaların daha yüksek oranda mastektomi grubunda olması ve mamografilerinde difüz mikrokalsifikasyon görülmesi istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001 ve p=0,009). Hastalar ortalama 82,5 ay takip edildi, takip sonucunda üç (%6,25) hastada lökorejyonel nüks saptandı. Saptanan nükslerin biri DKİS, diğerleri invaziv kansere bağlıydı. Bu olgulardaki tümör boyutları çalışmadaki ortalama tümör boyutunun üzerinde idi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda aksiller metastaz görülmemesi düşük hasta sayısı ve ortalama tümör boyutunun küçük olmasına bağlanmakla birlikte düşük aksiller metastaz oranı nedeniyle DKİS hastalarına rutin sentinel lenf nodu biyopsisi yapılmayabilir. Sadece mastektomi yapılacak olgularda sentinel lenf nodu biyopsisi tercih edilebilir.
INTRODUCTION: The number of patients diagnosed with ductal carcinoma in situ (DCIS) has increased in the past 20 years with the widespread use of mammography screening. This study aims to investigate which patients with DCIS should undergo sentinel lymph node biopsy (SLNB).
METHODS: Between 2008 and 2023, patients diagnosed with DCIS in the General Surgery Clinic were evaluated retrospectively. Age, clinical features, tumor nuclear grade, presence of comedonecrosis, tumor diameter, hormone receptor, presence of microinvasive components, axillary pathology, surgical interventions, locoregional recürrences, overall and disease-free survival information of the patients were evaluated.
RESULTS: Forty-eight patients with a mean age of 52.2+12.4 years (25–76) were included in the study. Mastectomy was performed in 16, breast-conserving surgery in 32, SLNB in 21, axillary dissection in three, and no axillary-directed intervention was performed in 24 patients. Pure DCIS was detected in 44 patients and microinvasive com-ponent was detected in four patients (8.3%). No metastasis was detected after axillary sampling. It was statistically significant that a higher proportion of patients who underwent axillary intervention were in the mastectomy group and had diffuse microcalcifications in their mammograms (p<0.001 and p=0.009). Patients were followed up for a mean of 82.5 months, and locoregional recurrence was detected in 3 (6.25%) patients. One of the recurrences was due to DCIS, and the others were due to invasive cancer. The tumor sizes in these cases were above the average tumor size in the study.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Although the absence of axillary metastasis in our study is attributed to the low number of patients and small mean tumor size, routine SLNB might not be performed in patients with DCIS due to the low rate of axillary metastasis. SLNB may be preferred only in cases where mastectomy will be performed.