INTRODUCTION: Rheumatic heart disease (RHD) results from rheumatic fever (RA) caused by streptococcal throat infection. 3-6% of patients with rheumatic fever turn into RHD. Recent studies have shown that Th17 cells, a newly identified new effector T cell line, play a role in the pathogenesis of RHD. Host auto-reactivity mediated by cellular and humoral immune responses is known to play a role in RHD development, and interleukin (IL)-17 appears to be the leading actors in this process. Despite this central role in RHD pathogenesis, the number of studies on IL-17 variants is very limited. Moreover, there is no data related to this issue in Turkish society. Therefore, in this study, we aimed to investigate the relationship between IL-17A rs2275913 and IL-17F rs763780 polymorphisms in the pathogenesis of RHD.
METHODS: In this case-control study, the study group consisting of 390 women (170RHD/220 control) IL-17A rs2275913, IL-17F rs763780 gene variants were examined using the TaqMan 5 'Allelic Discrimination Test method.
RESULTS: The IL-17A rs2275913 genotype distributions among study groups were statistically significant (p=0.010). In addition, the IL-17A rs2275913 AA genotype was found in both single valve lesions (p=0.021) and combined valve lesions (p=0.038). It was statistically higher compared to the group. IL-17F rs763780 variants showed no association with RHD pathogenesis.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Based on our findings, we would like to report that the IL-17A rs2275913 variant is effective in both the pathogenesis and severity of RHD, and that we found a serious correlation in defining high sensitivity. We think that IL-17A rs2275913 variants can be recommended as a suitable biomarker for the identification of susceptible individuals in the Turkish population.
GİRİŞ ve AMAÇ: Romatizmal kalp hastalığı (RKH), streptokokal boğaz enfeksiyonunun neden olduğu romatizmal ateşten (RA) kaynaklanır. RA geçiren hastaların %3-6’sı RKH’ye dönüşmektedir. Son çalışmalar yakın zamanda tanımlanmış yeni bir efektör T hücre hattı olan Th17 hücrelerinin RKH patogenezinde rol oynadığını göstermiştir. Hücresel ve humoral immün tepkilerin aracılık ettiği konakçı oto-reaktivitesinin RKH gelişiminde rol oynadığı bilinmektedir ve bu süreçteki başrol oyuncuları interlökin (IL)-17 gibi gözükmektedir. RKH patogenezindeki bu merkezi role karşın IL-17 varyantları ile ilişkili çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. Dahası Türk toplumunda bu konu ile ilişkili hiç veri bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu çalışmada RKH patogenezinde IL-17A rs2275913, IL-17F rs763780 polimorfizmlerinin ilişkisini araştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu vaka-kontrol çalışmasında 390 kadın bireyden oluşan çalışma grubu (170RKH/220kontrol) IL-17A rs2275913, IL-17F rs763780 gen varyantları TaqMan 5’ Allelik Ayrım Testi yöntemi kullanılarak incelenmiştir.
BULGULAR: Çalışma grupları arasında IL-17A rs2275913 genotip dağılımları istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0.010).Ek olarak, IL-17A rs2275913 AA genotipi hem tek kapak lezyonlarında (p=0.021) hem de kombine kapak lezyonlarında(p=0.038), kontrol gurubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak daha fazlaydı. IL-17F rs763780 varyanrı RKH patogenezi ile hiçbir ilişki göstermedi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bulgularımıza dayanarak, IL-17A rs2275913 varyantının hem RKH patogenezinde hem de şiddetinde etkili olduğunu ve yüksek duyarlılığı tanımlamada ciddi bir ilişki tespit ettiğimizi bildirmek isteriz. Türk toplumunda IL-17A rs2275913 varyantlarının duyarlı bireylerin belirlenmesi açısından uygun bir biobelirteç olarak önerilebileceğini düşünmekteyiz.