ISSN 2149-0287
The role of Clinical Observation Scales in Determining Mortality for Cerebrovascular Diseases [Bosphorus Med J]
Bosphorus Med J. 2023; 10(1): 1-5 | DOI: 10.14744/bmj.2022.24855

The role of Clinical Observation Scales in Determining Mortality for Cerebrovascular Diseases

Işıl Kalyoncu Aslan
Department of Neurology, University of Health Sciences Fatih Sultan Mehmet Training and Research Hospital, Istanbul, Türkiye

INTRODUCTION: Our objective is to point out the value of the different clinical observation scales in determining the mortality rates.
METHODS: The information of 2.386 patients who were admitted to the neurology clinics of our hospital with the diagnosis of ischemic cerebrovascular disease (CVD) within 4 years was scanned from stroke database. The age, gender, and deaths of the patients were recorded. CVD clinical picture; evaluated by OCSP, NIHSS, GCS, SAPS, and mRs.
RESULTS: The mean age of 2.386 cases included in the study was 65.7 years, and the death rate increased significantly as the age increased. There was no significant relationship between the death rate and gender (women 51.7%). According to the OCSP classification, the highest number of patients was in the PACI group (30.6%), while the group with the highest number of deaths was the TACI group (48.1%). The highest mortality rate was found in the group with NIHSS ≥23 (84.8%). In the group with GCS: 3–6 (10.8%), the mortality rate was the highest with 87.9%. Death occurred 82.8% of patients with a SAPS ≥14. Mortality rate was 21.9% in patients with a mRs ≥3. In comparison with the Chi-square test, all parameters except gender had a significant effect on death. (p<0.0001) As a result of logistic regression analysis, all parameters except mRs had a significant effect on death.
DISCUSSION AND CONCLUSION: This article reviews both functional outcome measures and detailed neurological deficit measures used in stroke therapeutic efficacy study. While neurological measures predict mortality by detecting minor changes in neurological function, functional outcome measures seem to be more relevant to the patient’s ability to function independently.

Keywords: Clinical observation scales, mortality rates, cerebrovascular diseases.

Serebrovasküler Olaylarda Klinik İzlem Ölçütlerinin Mortaliteyi Belirlemedeki Rolü

Işıl Kalyoncu Aslan
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye

GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, nörolojik hastalarda kullanılan farklı klinik izlem ölçütlerinin mortaliteyi belirlemedeki değerini göstermektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Hastanemiz nöroloji kliniklerine dört yıl içinde iskemik serebrovasküler hastalık (SVH) tanısı ile yatışı yapılan 2.386 kişilik hasta grubunun bilgileri, inme veri tabanından tarandı. Hastaların yaşı, cinsiyeti ve gerçekleşen ölümler kaydedildi. serebrovasküler hastalık klinik tablosu; “Oxfordshire Community Stroke Project (OCSP)” sınıflaması, “National Institutes of Health (NIH)” inme skalası, Glasgow Koma Skoru (GKS), “Simplified Acute Physiology Score (SAPS)” ve modifiye Rankin skoru (mRs) ile değerlendirildi.
BULGULAR: Çalışmaya alınan 2.386 olgunun ortalama yaşı 65,7 yıl idi, yaş arttıkça ölüm oranının anlamlı olarak arttığı görüldü. Hastaların %51,7’si kadındı ve ölüm oranı ile cinsiyet arasında anlamlı ilişki yoktu. OCSP sınıflamasına göre en yüksek hasta sayısı parsiyel anteriyor sirkülasyon infarktı (%30,6) grubunda iken, en çok ölüm gerçekleşen grup total anteriyor sirkülasyon infarktı (%48,1) grubu idi. En yüksek ölüm oranı NIH inme skoru ≥ 23 olan grupta (%84,8) bulundu. Hastaların %10,8’i GKS değeri 3-6 olan gruptaydı ve ölüm oranları %87,9 ile en yüksekti. SAPS puanı ≥ 14 olan hastaların %82,8’inde ölüm gerçekleşti. Modifiye Rankin skoru ≥ 3 olan hastalarda ölüm oranı %21,9 olarak bulundu. Ki-kare testi ile yapılan karşılaştırmada, cinsiyet dışındaki tüm parametrelerin ölüm üzerine anlamlı etkisi vardı (p<0,0001). Lojistik regresyon analizi sonucunda ise mRs dışındaki tüm parametrelerin ölüm üzerine anlamlı etkisi olduğu saptandı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışma hem fonksiyonel sonuç ölçütlerini hem de inme terapötik etkililik çalışmalarında kullanılan ayrıntılı nörolojik defisit ölçütlerini gözden geçirmektedir. Nörolojik ölçütler, nörolojik fonksiyondaki küçük değişiklikleri saptayarak mortaliteyi öngörürken, fonksiyonel sonuç ölçütleri hastanın bağımsız fonksiyon yeteneği ile daha alakalı görünmektedir.

Anahtar Kelimeler: Klinik izlem ölçütleri, mortalite, serebrovasküler hastalık.

Corresponding Author: Işıl Kalyoncu Aslan, Türkiye
Manuscript Language: Turkish
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE
LookUs & Online Makale